27 Aralık 2011

İPEK BÖCEĞİNİN YOLCULUĞU

                                  Koza mı İpek Böceği mi?

     Erkenden kalkmıştı.Aradan  yirmi gün geçmiş,büyük gün gelmişti.Çok heyecanlıydı.yatağından fırlamış hemen ona bakmak için can atmıştı.Onun hakkında hiçbir şey bilmemesine  rağmen yine de onun yaptığı şaheseri görmek istiyordu.Nihayet gördü,merakını giderdi ama bir i kozanın nasıl bir ipeğe dönüştüğünü bilmek istiyordu.Babasının yanına koştu.Uyuyan babasını telaşla uyandırdı:
Baba kalk,hadi ipek kozasını götürelim.ben içindeki ipek böceğini görmek istiyorum.
kızım daha saat çok erken 1 saat daha…
baba lütfen!
tamam,tamam…

Babasını uyandırmayı başarmıştı.Odasına koştu,büyük bir hızla üzerini giydi.Kutuyu eline aldı,babasını beklemeye başladı:
Yaa!baba hadi!
Tamam geldim.
   Babasıyla birlikte dışarı çıktılar,arabaya bindiler.İşte sonunda ipeğin oluştuğu yer.Huzur dolu,tarih kokan büyülü bir yerdi ona göre orası.Beyazlı bir adam karşıladı onları.Hemen ipek kozalarının ısıtıldığı yere geldiler.Görevli işlevi anlatırken o etrafı geziyordu.Biraz  canı sıkılmıştı.Görevli;
İpek böcekleri kozaların içinden çıkmak için kozayı parçalarlar.Bunun yüzünden  biz onlar kozaları parçalamadan onları fırınlarda ısıtıyoruz.Böylece bunu engellemiş oluyoruz,dedi.O hem ipek böceğini hem de kozanın sağlam olabileceğini düşünmüştü.Şimdi ısıtma zamanı gelmişti.Hemen babasının yanına koştu.Babasına;
Baba kozayı neden fırına koyuyorlar?
     Babası görevlinin anlattıklarını kızına anlattı.Küçük kız ipek böceğini kaybedeceğini duyunca hemen ağlamaya başladı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder